|
|
 |
|
Şiirler |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Anne, zannetme ki günler geçti de değişti evvelki
huyum gitgide
Bir hırçın çocuğum, değişmez huyum
Seneler geçse de ben yine buyum
Senden umuyorum teselli yine
Bugün şefkatine, muhabbetine zanneder misin ki yok
ihtiyacım?
Belki eskisinden daha muhtacım
Dünyanın tükenmez kederlerinden kalbim kırılsa da
böyle derinden
Hayatım büsbütün ye'se kapılmaz
Teselli bulurum içimde biraz, o derin sevgini
hatırlarım da
Her gece hıçkıran dudaklarımda hasretle anılan senin
adın var
Anne, hayatımda bir tek kadın var.
Beni aldatmadı, sevdi daima
Gittikçe ruhumu saran bu humma başka sevgilerden
yadigar anne!
Sevmeyen sevenden bahtiyar anne!
Sorma ki başımdan çok şey geçti mi?
Ah... eğer anlatsam sergüzeştimi, nasıl terkedildim
Nasıl atıldım
Anne aldatıldım, aldatıldım
Belki her zamankinden fazla severken, bir lahza
bahtiyar olayım derken
Bilmezsin kaç gece böyle ağladım
Şimdi tecrübem var artık anladım
Aşk, o bir masal, yalanmış meğer
Seven bir kalp için sığınılacak yer
Yalnız o kucakmış, yalnız o dizmiş
İnsanlar ne kadar merhametsizmiş
.....................................................................................................
19 Mayıs
Bir gemi yol alıyor,
Karadeniz sularında.
Çürük çarık bir gemi,
Ha battı ha batacak.
Tüm gücüyle direniyor,
Azgın dalgalara.
Bir güneş taşıyor içinde
Samsun'da doğacak.
Işık saçacak yurduma
Boğacak karanlıkları,
Kurtaracak vatanımı,
Düşman istilasından..
Bölünmüş tüm Anadolu
İnğiliz'e.fransız'a,yunan'a
Ülkem kan ağlıyor
Düşman çizmesi altında.
İşkenceler diz boyu
Kan akıyor ırmaklardan.
Tesbih yapmış sallıyor düşman,
Anamın bacımın meme ucundan.
Padişah satmış memleketi
Kendi çıkarları uğruna.
Toplanmış tüm silahlar
Çırılçıplak halkım ortada..
Bu gün Ondokuz Mayıs
Bir gemi yanaşıyor Samsun'a
Doğan güneşin aydınlığın da
Çıkıyor Mustafa Kemal Samsun'a
İçlerinde vatan sevgisiyle
Sopayla,Orakla,tırpanla
Boğuluyor düşmanlar
Kendi akıttıkları kanda.
Bir Mustafa Kemal vardı
Türk Milletine önder olan.
Bir Mustafa Kemal vardı
Yurdumuzu kurtaran.
Bir Mustafa Kemal vardı
Laik Cumhuriyet'i kuran.
Bir Mustafa Kemal vardı
Cumhuriyeti gençlere bırakan.
Bir Mustafa Kemal vardı
Çağdaş medeniyete ulaştıran
Bir Mustafa Kemal vardı
Bu Milletin kalbinde yatan.
Bu gün ondokuz Mayıs
İrtica kol geziyor yurdumda
Laik Cumhuriyetimi yıkmak istiyorlar
Türbanla,kara çarşafla,yobazlıkla
Aydınlarımız vuruluyor birer birer
İktidarlar gaflet uykusunda
Şimdi de Yargı hedef oldu
Laik Cumhuriyeti koruyan.
Bu gün Ondokuz Mayıs
Huzurana çıkacağız utanmadan
Emanetini koruyamadık
Affet,Affet bizi Atam.
Bu gün Ondokuz Mayıs
Bir güneş doğacak Samsun'dan
Boğulacak irtica,boğulacak karanlıklar
Çıkacak binlece Mustafa Kemal
...................................................................
Anıttepe'de Toplanmış Türkiye'min Tepeleri (Mahmut ALPTEKİN)
|
Bu tepe Üç Şehitler tepesi
Sallanır kavaklar, ışıklar
Gider bulur Mustafa Kemal'in soluğu
Yurt köşesinde en uzak köyü
Karanlıklar ak olur
Bu tepe Rasattepe
Tepelerden bakıyorum ülkeme
Doruklarda Mustafa Kemal'in elleri
Bu Tınaztepe, bu Kocatepe
Düşlerimiz yaprak olur
Bu tepe İstasyon tepe
Bir ışık çakar, bir bulut sallanır
Umudumuz başak olur
Uykuların dar vaktinde geceler boyu
Türküler yaşamak olur
Bu tepe Anıttepe
Mustafa Kemal Anıttepe'den bakar Türkiye'ye
Yankılanır içimizde
Eser yel, durmaz yaşam
Anıttepe bayrak olur
Mahmut ALPTEKİN
|
Atatürk Ölmedi
|
Yıl 1918
Düşmanlar Topraklarımızı
Elimizden Alıyor
Atatürk Buna İzin Vermedi
Ordusuyla Savaşa Girdi
Zaferlerle Geldik Bu Güne
Atatürk ün Sayesinde
Topraklarımız Simdi Bizim Elimizde
Atatürk ün Sayesinde
Yıl 1938
Atatürk Olum Döşeğinde...
O Artık Oluyordu
Bizim Gözlerimiz Önünde
Herkes Ağlıyordu O Gün
Atatürk Öldü Diyordu
Atatürk Ölmedi
Kalbimizde Yasıyordu!!!
|
Atatürk'le
|
Okullara gidiyor çocuklar
Önlükler içinde
Çantaları ellerinde
O'nunla birlikte
Sarı sarı mor mor
Dağlarda çiçekler açıyor
Nisanın ilk günlerinde
O'nunla birlikte
Nine Hatun Telgrafçı Hamdi
Kara Yılan Halide Onbaşı
Doğarlar yine
O'nunla birlikte
Yazıyoruz adını gün gün
Elle beyinle yürekle
Yurt yüzeyine
O'nunla birlikte
Sabutay Hikme |
Atatürk'ten Son Mektup
|
Siz beni halâ anlamadınız
Ve anlamayacaksınız çağlarca da…
Hep tutturmuş "Yıl 1919, Mayıs'ın 19'u diyorsunuz
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz.
Mustafa Kemal'i anlamak bu değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.
Bırakın o altın yaprağı artık,
Bırakın rahat etsin anılarda şehitler.
Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin.
Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin ?
Mustafa Kemal'i anlamak yerinde saymak değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.
Bana, muştular getirin bir daha,
Uygar uluslara eşit yeni buluşlardan…
Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı ?
Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı ?
Mustafa Kemal'i anlamak avunmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.
Halâ, o, acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
Halâ oturmuş, 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz.
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın !
Uluslar, fethine çıkıyor, uzak dünyaların…
Mustafa Kemal'i anlamak göz boyamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.
Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız ;
Laboratuarlarda sabahlayın, kahvelerde değil.
Bilim ağartsın saçlarınızı… Kitaplar…
Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar…
Mustafa Kemal'i anlamak ağlamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.
Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü…
Görüyorum ki, halâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş,
Birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken.
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen ?
Mustafa Kemal'i anlamak itişmek değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil.
Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla.
Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister,
Paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter !
Mustafa Kemal'i anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil. |
Bu bilgiler resmi nitelik taşımaz... |
|
|
|
|
|
|
|